EYVAH TANSİYONUM ÇIKTI!

EYVAH TANSİYONUM ÇIKTI!

EYVAH, TANSİYONUM ÇIKTI!

Kim başı döndüğü zaman “Galiba tansiyonum çıktı, bir tansiyonumu ölçeyim.” demedi. Eğer dediğiniz gibi yüksekse de hemen bir limon suyu içtiniz veya 1-2 diş sarımsak yediniz, değil mi? Bu yaptığınız işe yaradı mı? Yaradıysa ne kadar süreli yaradı? Özellikle tansiyonu hafif yükselen kişiler limon ve sarımsağı tüketirse kısa süreli işe yarayabilir. Eğer tansiyonu sürekli yükselen ve rahatsızlık derecesine sahipse bazı önlemler alınmalı. Şimdi en başa saralım: Hipertansiyon nedir?

Nasıl önlemler alabiliriz?

HİPERTANSİYON NEDİR?

Hiper, yüksek; tansiyon, kan basıncı demektir. Yani kan basıncının yüksek olması “hipertansiyon” olarak adlandırılır. Kan basıncının yüksek olması; kardiyovasküler hastalıkların (koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği vb.), böbrek hastalıkları, felç riskini arttırır. Hipertanyon; genetik faktörler, çevresel faktörler veya ikisinin etkisiyle oluşur. Çevresel faktörler; beslenme, fiziksel hareketin az olması, toksinler, psikososyal faktörleri içerir ve en baskının beslenme ile ilgili olduğu düşünülüyor. Yaşam tarzında bazı değişikliklerin yapılması hem hipertansiyona sahip kişiler için hem de hipertansiyon hastası olmayan ama kan basıncı yüksek olan kişiler için faydalıdır.

YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ

Yaşam tarzında değişiklik derken nelerden bahsediyoruz?
- Fiziksel aktiviteniz gün içinde az ise arttırılması gerekir. Çünkü fiziksel aktivitenin artması kan basıncını düşürmeye yardımcı olur.
- Tuz tüketiminin 5 g/gün (1 silme tatlı kaşığı) veya daha az olması. Tuz sodyum içerir ve yüksek sodyum alımı (>2 g/gün) olması yüksek tansiyona sebep olur. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tuz tüketimine dikkat çekmek için “Ambalajlı Gıda
ve İçeceklerde Tuz Azaltma Protokolü”

(https://www.saglik.gov.tr/TR,52847/ambalajli-gida-ve-iceceklerde-tuz-azaltma- protokolu-imzalandi-30102018.html), “Tuz ve Şeker Kullanımının Azaltılmasına İlişkin Protokol”lerini (https://www.saglik.gov.tr/TR,53496/tuz-
ve-seker-kullaniminin-azaltilmasina-iliskin-protokol-imzalandi.html) imzalamıştır.
- Vücut ağırlığı fazla olan kişilerde, kilo kaybının gözlenmesi kan basıncını düşürür.
- Potasyum alımının artması kan basıncını düşürür.
- Aşırı alkol tüketimi hipertansiyona sebep olur.
- Beslenmede doymuş yağ miktarının azaltılıp doymamış yağ (özellikle tekli doymamış yağlardan omega-3 yağ asidinin) arttırılması gerekir.

DİYETTE SODYUM MİKTARININ AZALTILMASI İÇİN YAPILABİLECEKLER

-DASH (Dietary Approaches to Stop Hypertension) diyeti, diyetisyen kontrolünde uygulanabilir.
-Besinlerin içerdiği sodyum miktarları hakkında bilgi sahibi olunarak, yediğiniz besinlerdeki sodyum miktarını kaydedebilirsiniz.
- Etiket okuma alışkanlığı edinebilirsiniz.
- Konserveden, işlenmiş et ürünlerinden, fastfood gibi sodyumdan yüksek besinlerdi sınırlandırabilirsiniz.
- Yemekler hazırlanırken tuz atmayabilirsiniz (ki zor olduğunun farkındayım) veya az atılıp ve baharatları kullanabilirsiniz.
- Tuzlu olan atıştırmalıkları tüketmeyebilirsiniz veya sınırlandırabilirsiniz.

Sonuç olarak hipertansiyonun beslenme ile önlenmesi veya ilerlemesini engellemek mümkün olabilir. Bunun için beslenmeniz başta olmak üzere yaşam tarzınızda bazı değişiklikler yapmanız gerekmektedir. Beslenme konusunda bir diyetisyenden yardım almanız daha doğru tercihler yapmanız konusunda yardımcı olacaktır, özellikle daha başlangıç aşamasında iseniz ilaç kullanmanıza gerek bile kalmayabilir. Sofralarımızda tuzu azaltabileceğimiz güzel günlere…

DİYETİSYEN MERYEM HAFIZOĞLU
KAYITLI DİYETİSYEN KODU:DYT54267

Paylaş

Yazar Hakkında

Meryem Hafızoğlu
Meryem Hafızoğlu

Merhabalar, severek okuduğum ve öğrendiğim bölümden mezun olarak artık resmi olarak bir diyetisyenim. Gerek stajlarımda gördüğüm gerekse çevremde duyduğum, gözlemlediğim kadarıyla insanlara diyet denildiğinde bir korku oluşuyor. En büyük korkularından birisinin de “yasak” olan besinler olup, sevdikleri gıdalardan uzak kalacakları olması. Hâlbuki kişinin herhangi bir rahatsızlığı/hastalığı yoksa besinleri yasaklamak yerine sınırlandırılması önerilir. Çünkü besinler tamamen yasaklanırsa, sürdürülebilir bir beslenme olmayacağına inanan bir diyetisyenim. Eğer aklınızdan diyete başlamak geçiyorsa, hiç durmayın! Hemen iletişime geçin! Beslenmeyle ilgili doğru bildiğimiz yanlışları düzeltelim! Örneğin; eğer zayıflamak istiyorsanız ekmek kesinlikle yememelisiniz gibi… Benim amacım; sizlerin diyet algısını değiştirmek ve evinizin diyetisyeni olmak :) İletişime geçecek kişiler; belki gebe bir kadın belki emzirmeye başlayan anne belki profesyonel bir sporcu belki sağlıklı beslenmeyi öğrenmek isteyen biri belki kronik bir böbrek hastası belki de catering patronu. Kendimizi lütfen “kilo vermek istiyorsam diyet yapmalıyım” klişelerinden uzak tutalım. Beslenme nerede varsa biz diyetisyenler oradayız ve sürdürülebilir, sağlıklı bir beslenme için bir mail, bir DM uzağındayız! O zaman ne diyoruz? “Diyete Başlıyor, Korkmuyorum!”

Yorumlar (0)

    Hiç Yorum Yapılmamış

    İçin bir inceleme yazın

    "

    "

    Yoruma Cevap yazmaktasınız

    500 karakter kaldı